Sözcükte Anlam Özellikleri

Kelimeler, anlam özelliklerine göre gerçek anlam, yan anlam, mecaz anlam ve terim anlam olmak üzere dört başlıkta incelenir:

Sözcükte Anlam Özellikleri Kavram Haritası

1. Gerçek (Temel) Anlam

Gerçek anlam, bir kelimenin aklımıza ilk gelen anlamıdır. Kelimelerin, sözlükte yer alan ilk anlamları da gerçek anlamlarıdır. Bu yüzden gerçek anlama, sözlük anlamı da denir.

Örnek(ler)
» Uyanır uyanmaz perdeyi açıp pencereden dışa baktım.
“Perde” kelimesini duyduğumuzda aklımıza ilk olarak “pencerelerin önüne takılıp ışığın girmesini engellemeye yarayan örtü” gelir. Bu cümlede “perde” sözcüğü aklımıza ilk gelen bu anlamıyla kullanıldığından gerçek anlam taşımaktadır.

» Karabaş, bir şeyin kokusunu aldı.
(koku: Nesnelerden yayılan zerrelerin burunda uyandırdığı duygu)

» Kör adama kimse yardım etmedi.
(kör: Görme engeli)

» Kitaplarını boş bir kutuya yerleştirdi.
(boş: İçinde, üstünde hiç kimse veya hiçbir şey bulunmayan)

2. Yan Anlam

Bir sözcüğün temel (gerçek) anlamından kopmadan kazandığı yeni anlamlara yan anlam denir. Sözcük, gerçek anlamından farklıdır; ancak gerçek anlamından tamamen kopmamıştır. Sözcüklerin yan anlam kazanmasında “gerçek anlamıyla görev, şekil (görünüş) benzerliği veya yakıştırması” etkilidir.

Örnek(ler)
» Çok zorlayınca kapının kolu kırıldı.
“Kol” kelimesinin gerçek anlamı en genel ifadeyle “insan uzvu”dur. Gövdemizin iki kenarında bulunur ve hareket ettirebiliriz. “Kapı kolu” da kapı gövdesinin iki kenarında bulunur ve hareket ettirilebilir. Dolayısıyla “kapı kolu” şekil ve işlev olarak insan koluna benzediği için yan anlam kazanmıştır.

» Bu kokuyu, annem de kullanır.
(koku: Güzel kokmak için kullanılan esans)

» Kör makasla kumaşı kesmeye çalışıyor.
(kör: Keskinliği yeterli olmayan)

» Bugün boşum, hiç işim yok.
(boş: İşi olmayan, işsiz.)

3. Mecaz Anlam

Bir ilgi veya benzetme sonucu sözcüğün gerçek anlamından tamamen uzaklaşarak kazandığı yeni anlamlara mecaz anlam denir. Mecaz anlamda kullanılan sözcükler genellikle soyut anlam kazanır.

Örnek(ler)
» Konsere gidemeyince biletlerimiz yandı.
“Yanmak” fiilini duyduğumuzda aklımıza ilk gelen anlam (yani gerçek anlam) “ateş almak, tutuşmak”tır. Bu cümlede ise “biletlerimiz yandı” sözüyle “biletlerin alev aldığı” anlatılmamaktadır. Burada “yanmak” fiili gerçek anlamından tamamen uzaklaşarak mecaz anlam kazanmış ve “geçerliliğini yitirmek” anlamında kullanılmıştır.

» Ortalıkta savaş kokusu vardı.
(koku: Belirti, işaret)

» Olaylara karşı kör ve sağırdır.
(kör: Duyarlılığını yitirmiş)

» Boş sözlerle beni oyalamayın.
(boş: Bir işe yaramayan)

4. Terim Anlam

Bir sözcüğün bilim, sanat, spor ya da meslek alanına özgü kavramları karşılığında kazandığı anlama terim anlam adı verilir.

Bazı bilim, sanat ve meslek dalları ile ilgili terimler:

Örnek(ler)
Matematik: Doğal sayılar, kare, polinom…
Tiyatro: Sahne, perde, kostüm…
Müzik: Nota, akor, sol anahtarı…
Coğrafya: Meridyen, ölçek, izohips, Dünya, boğaz…
Resim: Portre, palet, tuval…
Futbol: Taç, faul, gol…

 >  Bir sözcüğün terim olup olmadığı kullanıldığı cümleye göre değişir.

Örnek(ler)
» Camdan yansıyan ışık gözlerimi kamaştırdı. (Gerçek anlam)
» Sanatçımız, edebiyatımızın vazgeçilmez ışıklarından biridir. (Mecaz anlam)
» Bugünkü dersimizde ışık konusunu işleyeceğiz. (Terim anlam)
» Doğru haber veren gazeteler de var. (Gerçek anlam)
» İki noktadan tek doğru geçer. (Terim anlam)
» Olaya bir de şu açıdan bakalım. (Mecaz anlam)
» İkizkenar üçgenin taban açıları eşittir. (Terim anlam)

 >  Bir sözcük, birden fazla alanda terim oluşturabilir.

Örnek(ler)
» Oyunun birinci perdesi bitti. (Tiyatro terimi)
» Kaz, perde ayaklı bir hayvandır. (Biyoloji terimi)
Örnek Soru

Aşağıdaki cümlelerde yüzmekayak ve ağız sözcüklerinin hangi anlamda kullanıldıklarını yanlarındaki parantezlerin içine yazınız.

  1. Toz içinde yüzen kitaplara yazık oluyordu. (……………………………)
  2. Buradaki küçük gölde çocuklar her sabah yüzerdi. (……………………………)
  3. Uzun zamandan beri borç içinde yüzüyordu. (……………………………)
  4. Bırak bu ayakları. (……………………………)
  5. Ayağım ağrıyor. (……………………………)
  6. Masanın ayağı kırılmış. (……………………………)
  7. Ayağı olmayan göllerde tuz oranı yüksek olur. (……………………………)
  8. Çocuğun ağzında bir şey vardı. (……………………………)
  9. Rumeli ağzıyla konuşuyor. (……………………………)
  10. Bıçağın ağzı keskin değildi. (……………………………)
  11. O, kimseye ağız açtırmadı. (……………………………)
Çözüm
  1. Toz içinde yüzen kitaplara yazık oluyordu. (Yan anlam)
  2. Buradaki küçük gölde çocuklar her sabah yüzerdi. (Gerçek anlam)
  3. Uzun zamandan beri borç içinde yüzüyordu. (Mecaz anlam)
  4. Bırak bu ayakları. (Mecaz anlam)
  5. Ayağım ağrıyor. (Gerçek anlam)
  6. Masanın ayağı kırılmış. (Yan anlam)
  7. Ayağı olmayan göllerde tuz oranı yüksek olur. (Terim anlam)
  8. Çocuğun ağzında bir şey vardı. (Gerçek anlam)
  9. Rumeli ağzıyla konuşuyor. (Terim anlam)
  10. Bıçağın ağzı keskin değildi. (Yan anlam)
  11. O, kimseye ağız açtırmadı. (Mecaz anlam)